Birçok firmada süreç agile ile yürütülmesine rağmen waterfall alışkanlıklarından dolayı detaylı analiz, teste devir, test kapanış gibi dokümanları istemektedir. Bu alışkanların daha önceki waterfall tecrübelerinden “Söz uçar yazı kalır” mantığı ile istenilmektedir. Çünkü projenin gidişatından sorun çıkması durumunda herkes tabiri caizse elinde kanıt olmasını istemektedir. Bunun da temelinde aslında insanların birbirine güvenmemesinden ötürü. Bir sorunda ihalenin yapanda kalacağını düşünülmesindendir.
Agile’ın temelini ise farklı uzmanlık alanlarında sahip insanların oluşturduğu ekipte insanların birbirine güven oluşturmaktadır. Ekip içinde güven olmazsa olmazıdır. Bunun için şeffaf ve kendi kendini yönetebilir bir ekip oluşturuluyor. Ve takım seçiminde buna uygun kişiler tercih ediliyor. Eğer güven yok ise başarı da yok.
Waterfall süreçte uzun bir doküman hazırlama ve onay süreci bulunmakta. Hele uzun süreli projelerde bu süre o kadar uzun ki developer ve tester projenin varlığını unutuyor. Ama realite de hayat analizde yazıldığı kadar durağan değil. Sürekli değişklikler oluyor. Ve proje de bu değişikliklere ayak uydurması gerekmektedir.
Agile metodolojisi ise bu gereksiz dokümantasyon süreçlerini minimize edin diyor. Dokümantasyon yoktur diye bir zorlaması yoktur.Yapılan iş gereği dokümantasyon yapılacaksa BİTTİ tanımına eklenir ve dokümante edilir. Ama özellikle takım içindeki dokümantasyon minimize edilerek çevikliğin oluşması sağlanmalıdır. Bu noktada da özellikle kurumsal firmalar için kurumsal hafızanın devamlılığı olması gerekliliği de bu dokümantasyonun olgunluk seviyesini nasıl olması gerektiğini gösterir.