Kanban uzakdoğu kökenli bir kelimedir. Japonca’da “sinyal tahtası”, Çince de ise “büyük görsel tahta” anlamına gelmektedir. Lean yaklaşımı kapsamında en çok tercih edilen metotlardan birisidir.
Temelini de 1950li yıllarda kullanılmaya başlanan Toyota Üretim Sistemine dayanmaktadır. 2000li yılların başında ise David Anderson tarafından da bir değişim yönetim metodu olarak geliştirilmiştir.
Kanban metodu evrimsel bir metot olduğundan mevcuttaki çalışma metodunuza uyarlanabilmektedir. Waterfall sürecinde de Kanban prensipleri uygulayabildiğiniz gibi Scrum çerçevesinde de uygulayabilirsiniz. Hatta son zamanlarda Scrum ve Kanban pratiklerinin beraber kullanıldığı “Scrumban” metotuda sıkça kullanılmaktadır.
Kanban metotunda aşağıdaki maddelerin başlangıçta önemli olduğunu düşünüyorum;
Mevcut rollere ve sorumluluklara saygı gösterilmesi. Kanban ile birlikte mevcut rol ve sorumluklar aynen devam etmektedir ve organizasyonel anlamdan bir değişikliği zorlamamaktadır. Yalnız farklı bakış açıları kazandıkça değişiklikler yapılabilmektedir.
Mevcut sürece devam edilmesi. Kanban için evrensel bir yaklaşıma sahip, her işe uygulanabilir demiştik. Yeni bir süreç oluşturmadan mevcut süreç devam etmektedir.
Değişimin hoş görülmesi. Başlangıçta oldukça kapsamlı bir değişiklik olmaz yalnız artırımlı bir şekilde iş yapışımızda değişiklikler olacaktır vey farklı bakış açılarına olan ihtiyacımızı görünür hale gelecektir. Buradaki değişimin kabul edilmesi önemlidir.